Tuesday, April 7, 2015

TOST KELİMESİNİN KÖKENİ

SIRADAN ŞEYLERİN SIRA DIŞI KÖKENLERİ_C.PANATİ
SAYFA 77
Bilimsel olarak kömürün sıvının asidini azalttığı ve kömürleştirilmiş bir parça ekmeğin düşük kaliteli, ekşi bir şarabı tatlı ve içilebilir hâle getirdiği kanıtlanmıştır. Romalılar da bunu kendileri keşfetmiş olabilirler. Tost ya da İngilizce “toast” kelimesi “kavrulmuş”, “kızarmış” anlamındaki Latince tostus kelimesinden gelmektedir. Yunanlılar arkadaşlarının sağlığına içerdi; Romalılar içkiyi kızarmış ekmekle (toast) tatlandırırdı ve zamanla içkinin kendisi İngilizce’de bir “toast” haline geldi.

Sunday, April 5, 2015

ÇATAL, KAŞIK, BIÇAK KÖKENİ

SIRADAN ŞEYLERİN SIRA DIŞI KÖKENLERİ_C.PANATİ
SAYFA  65
 Çatal, 11.yüzyılda Toscana'da, kaşık 20000 yıl önce Asya'da, bıçak 1.5 milyon yıl önce afrika'da ortaya çıkmıştır. Çatal 18.yy'da Fransız devriminde statü sembolü olup, elle yemenin kabalık sayılması ile yaygınlaştı. Kaşık, yontma taş devrinden beri kullanılmaktadır. Bu üçü neredeyse son iki yüz yıldan önce biraraya gelmemişti.

NOEL BABA, SANTA CLAUS'UN KÖKENİ

SIRADAN ŞEYLERİN SIRA DIŞI KÖKENLERİ_C.PANATİ
SAYFA 60
Gerçek Noel Baba, Aziz Nikolas Türkiye’nin güneydoğu kesimindeki eski Likya’da dördüncü yüzyılda doğmuştur. Nikolas Anadolu’da yer alan Demre’nin başpiskoposu olarak görevlendirildi. Kostantin İznik’te ilk Kilise Konseyi’ni topladığında Nikolas da aralarında seçkin bir üye olarak yer aldı. Nikolas’ın 6 Aralık 342’de öldüğüne inanılmaktadır. Sonradan Rusya, Yunanistan ve Sicilya’nın koruyucu azizi olarak benimsenmiştir. Cömertliği bir efsaneydi ve özellikle çocuklara çok düşkündü. Ayrıca Noel arifesinde değil Hıristiyan Ziyafet günü olan 6 Aralık’ta gelirdi. Şöminenin yanına bıraktığı elmalar, yemişler, şekerler, tahtadan ve kilden heykelcikler gibi hediyeler bırakırdı. 

Hollandalılar Aziz Nikolas geleneğini muhafaza etti. “Denizcilerin koruyucusu” kabul edilen Aziz Nikolas Amerika’ya gelen ilk Hollanda gemisinin pruvasını süslüyordu. New York şehrinde inşa edilen ilk kiliseye de onun adı verildi. On altıncı yüzyıl Hollanda’sında çocuklar Aziz Nikolas’ın geleceği gece şöminenin yanına tahtadan ayakkabılar bırakırlardı. Ayakkabıların içi azizin hediyelerle yüklenmiş eşeği için samanla doldurulurdu. Karşılığında Nikolas her ayakkabının içine küçük bir hediye bırakırdı. Hollandalılar Aziz Nikolas’ı “Sint Nikolas” diye telaffuz ederlerdi; bu da Yeni Dünya’da “Sinterklass”a dönüştü. Sinterklass da Santa Klaus olarak İngilizleştirildi.
 
Aziz Nikolas ince uzun ve zarif bir piskopostu; Kırmızı yanaklı, tombul Santa on dokuzuncu yüzyılda etkili bir karikatürist olan Thomas Nast’a atfedilir.1863’ten 1886’ya kadar bir dergide basılan bu çizimler Santa’da kademe kademe evrimini gözler önüne sermekteydi. Nast’in karikatürleri aynı zamanda Santa’nın bütün bir yılını oyuncaklar yaparak, çocukların davranışlarını kontrol ederek, özel hediye ricalarını okuyarak nasıl geçirdiğini de göstermekteydi.


Friday, April 3, 2015

NOEL'İN KÖKENİ

SIRADAN ŞEYLERİN SIRA DIŞI KÖKENLERİ_C.PANATİ
SAYFA 56
İsa’nın doğumunu 25 Aralık’ta kutlama dördüncü yüzyılın başlarında Hıristiyanlığın varlığını tehdit eden rakip bir dinin 25 Aralık’taki şenliklerini gölgelemek istemeleriyle ortaya atıldı. İsa’nın doğumundan sonraki iki asır boyunca doğum günlerinin bir kıymeti yoktu; önemli olan ölüm günleriydi. Pagan Romalılar 25 Aralık’ta Güneş Tanrısı Mithras’ın Doğum Günü”nü kutlamaktaydı. Hıristiyanlığa geçenlere bir bayram sunmak amacıyla Kilise resmen İsa’nın Doğumu’nu tanıdı. Ve güneşe tapanların festivaliyle başa baş bir mücadele adına Kilise İsa’nın doğumunu 25 Aralık’a yerleştirdi, yani Mesih’in Ayini.

CADILAR BAYRAMI KÖKENİ

SIRADAN ŞEYLERİN SIRA DIŞI KÖKENLERİ_C.PANATİ
SAYFA 54
ilk olarak MÖ 5. yüzyılda İrlanda’daki eski Keltler tarafından kutlanmaktaydı. O zamanlar Kelt aileler kasıtlı olarak evlerindeki ateşleri söndürürlerdi ki evleri bedensiz ruhlar için soğuk ve itici hale gelsin. Önceki yıl ölmüşlerin, huzur içinde öbür dünyaya geçmeden önce 12 ay boyunca içinde yaşayacakları bir insan ya da hayvan bedenini seçmek için 31 Ekim’de bir araya geldiklerine inanırdı. Başıboş ruhları korkutma amacıyla aile fertleri şeytan, gulyabani ve cadı kıyafetleri giyerdi. Sırayla, olabildiğince gürültülü bir şekilde ateşsiz eve girip çıkarlardı. En sonunda da sokaklardan ta köyün dışındaki şenlik ateşine kadar bağırıp çağırırlardı.