Sunday, December 7, 2008

KÜÇÜK İSTAVRİTİN ÖYKÜSÜ

Küçük istavrit yiyecek birşey sanıp,
Hızla atıldı çapariye
Önce müthiş bir acı duydu dudağında
Gümbür gümbür oldu yüreği

Sonra hızla çekildi yukarıya
Aslında hep merak etmişti
Denizlerin üstünü
Neye benzerdi acep gökyüzü
Bir yanda büyük bir merak

Dudağı yarıklar denir, şanslıdır onlar
Hani görüpte gökyüzünü, insanı
Oltadan son anda kurtulanlar

Ne çare balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu
Küçük istavrit anladı yolun sonu
Koca denizlere sığmazdı yüreği

Oysa şimdi yüzerken
Küçücük yeşil leğende
Cansız uzanıvermiş dostlarına Değiyordu minik yüzgeci
Bir yanda ölüm korkusu

İnsanlar gelip geçtiler önünden
Bir kedi yalanarak baktı gözünün içine
Yavaşça karardı dünya
Başı da dönüyordu
Son bir kez düşündü derin maviyi
Beyaz mercanı bir de yeşil yosunu

İşte tam o anda eğilip aldım onu
Yürüdüm deniz kenarına
Bir öpücük kondurdum başına
İki damla gözyaşından ibaret
Sade bir törenle saldım denizin sularına

Biran öylece bakakaldı
Sonra sevinçle dibe daldı
Gitti, tüm kederimi söküp atarak
Teşekkürü de ihmal etmemişti
Bir kaç değerli pulunu elime avuçlarıma bırakarak

Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme
Sorar gibiydiler neden yaptın bunu diye
BİR GÜN dedim BULURSAM KENDİMİ
YEŞİL LEĞENDEKİ KÜÇÜK İSTAVRİT KADAR ÇARESİZ
SON ANA KADAR HEP BİR UMUDUM OLSUN DİYE

No comments: